15 Şubat 2011 Salı

Upuzuun zaman diliminin ardından günlük sıkıcı yazılarıma geri döndüm. Bir süre yazmayı aklımdan çıkarmak istemiştim. Çünkü benden çok daha iyileri var çok daha mükemmel yazanları. Kendimi Şahane ya da mükemmel görmediğimi biliyorsunuzdur heralde. Çünkü değilim. Hadi bunu kabul edelim.


Onlarca iyi yazar varken neden bir de ben insanların başını şişireyim diye düşündüm uzun bir süre. Ama sonra "Go to hell" deyiverdim. Ben bunları birileri okusun ders çıkarsın diye yazmıyordum Sadece kendim içindi bu yazılar. İnsanların başında zaten yeterince öğüt verici var. Anne baba varsa abla yada abi arkadaşlar,öğretmenler hatta Kendini bir bok sananlar tezgahtarlar bile."Şunu yapmalısın,şunu denemelisin bak bu harika" falan.


Sen sevgili okuyucum biliyorum sıkıldın bundan. İnsanların emirlerinden sıkıldın. Hayatın emirlerindende öyle. Sadece bunu kendine söylemek istemiyorsun. Beynin o kadar gereksiz şeylerle dolu ki. 


"Acaba yarın ne giysem? ne olacak bu devletin hali? Neden bu lanet olası tezgahtarlar var? Osmanlılarda şehzadeleri lala sultanlar yetiştirirdi." gibi. Bırak artık bunları. Beynini bir sıfırla önce. İnsanların ve bu dünyanın sana ihtiyacı var. Senin kendi kişiliğine. Senin gereksiz bilgiler ansiklopedine değil. Birazcık nefes al. Beynin mutlu olsun. onunda oksijene ihtiyacı var. Yıllardır senin bilgilerini saklıyor. Ona bunu çok görme lütfen. 


Bırak gün geçsin akşam olsun plansız. Sevmediğin yemeklerden birini ye. Ne fark eder ?  eline gelen ilk kitabı al oku veya adını bile duymadığın bir film seyret. Sıkıcı mı? başka bir tane seç. Sokağa çık istersen. caddede otur tanımadığın insanlara bak yüz ifadelerini analiz et. 

Sensin önemli olan bu dünya için. Senin varlığın bu dünyayı dünya yapıyor unutma. Birileri sana aşık olmak için bekliyor biryerlerde. -merak etme o da gelecek yakında.belkide geldi çoktan sen farketmedin- Amaçsız bir şekilde poker face söyle. 


Ve sen.! evet evet benmi deme sen. Özellikle de senin böyle şeylere ihtiyacın var. Gizli gizli bunu takip ettiğini söyledi kuşlar. Şunu bilmeni isterim ki hala aklımdasın. Geceleri senin gölgeni görür gibi oluyorum. Ama artık sonsuz bir ateşle yanmıyor kalbim. Sanırım bitti. Mutluyum gibi biraz. Ve artık gizlenme benden. Kalbimi yakmazsın merak etme. 


Ben mutluyum (: 




Okuyucuma not: Sakın unutma beni tamam mı? :)

2 yorum:

  1. İnsan, her ne kadar faideli şeyler yazsa da ilk önce kendisi için yazar aslında. Kelama susayan dilin susamışlığını izale etmekten gayrı bir şey değildir yazıcı için. Susamış olan yazıcıdır gerçekte, kana kana yazar ve giderir susuzluğunu... Ne birine öğüttür bu yazılanlar, ne de nasihat. İnsanın kendisi ikaz şırıngasına mutaç iken kime çre olur ki yazılanlar. :)

    Kelamın bereketli ola...

    YanıtlaSil
  2. @ kalemin secdesi;

    Teşekkürler. aslında susadığımı baya bir uzun süre anlayamadım. ama hissedince gerçekten yazmayı özlediğimi hatırladım.

    mükemmel yorumun için tekrar teşekkürler.

    YanıtlaSil