15 Nisan 2011 Cuma

Kurmalı hayat part-1

-22.12.2010-
Kararsızlık ve uykusuzlukla geçen bir gecenin ardından ilk ezan sesiyle güne başladım. Zaten doğru dürüst kapanmamış olan gözlerimde koyu bir kızarıklık vardı. Annem ile teyzem kalkmaya çalışırlarken ben onlara kahvaltıyı hazırlamaya koyuldum.Kahvaltı sırasında annem uyku mahmurluğunu üstünden atamamışçasına "Yavrum neyin var?" diye sordu. Onlara ne diyebilirdim ki. 'hiç bir şey" deyip konuyu kapattım.Kahvaltılarını ettikten sonra işlerine doğru yol aldılar. Sabah haberlerini izlerken uyuyabileceğimi hissettim ve yatağıma gittim.Ama malesef bir kez daha başarılı olamadım.

Gündüz uykusu derler ya hani şu en abuk olanlarından.Malesef onu yaşadım. Sabuklukta üstüne tanımadığım rüyalar görüyorum.Bunların başını zombi rüyaları çekiyor. Dünya üstündeki herkes  zombi olmuş ve ben amerikaya gitmeye çalışyorum ama bir bakıyorum uçağı kullanacak kimse yok. ha birde tüm şoklar etrafımda dolaşırken -Annemin abimin tüm ailemin ve tüm arkadaşlarımın ölmüş olması,Herkesin bana yenebilecekmiş birşey gibi bakması dışında- gidiyorum bir pilotun olmamasına ağlıyorum. Tanrıım.! sen bu saçma kuluna yardım et. 


Kahvaltı edemiyorum,Geceleri uyuyamıyorum,aklım bir karış havada Özlüyorum ve lanet gelsin ki korkuyorum.


Yardım almalısın diyor annem ama anlatmaktan da korkuyorum. Yazmak da içimi dökmeme yardımcı olamıyor.




-15.04.2011-


 Dün gece erken yattım. Ve kafamı yastığıma koyar koymaz değişik ötesi rüyalar görmeye başladım. zaten ygs den çıkmış bir beyin kullanıyorum, rüyalarım şu büyük ama kullanışsız beynimi zorluyor.


sabah 12.30 da uyandım. Ve hala uykum vardı. Dedem demir eksikliğinden kaynaklanabileceğini söylüyor. Ve hastaneye gitmekten çekiniyorum. Çook sıkıcı.


Sabah bana herşey yakışırı izlerim genelde. Şu ana kadar -Aa gerçekten güzel elbise- dediğim hiç bir giysi çıkmadı =Salak sen olsan çok güzel giyineceksin sanki=


Ve programlar sırasıyla izleniyor. Bilgisayarı saat 18.30 dan sonra açarım genelde. Odam hiç ışık almadığı için gündüzleri burada oturmak-hafta sonları hariç- bana kapalılık korkumu hatırlatıyor.


Günüm böyle akıp gidiyor bazı günler farklı bir şeyler yapıp lys ye çalışıyorum. Çok fazla değil, yavaş yavaş bir saat çalış yarım saat dinlen reklam süresi kuralları gibi.


Hayatım bombok. Ve yine korkuyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder