5 Kasım 2010 Cuma

Son günlerde başını şişirip duruyorum.
yazmak içimden geliyor be blog. içimi dökmenin tek yolu bu benim için.



aslında içimi tam döktüğüm de söylenemez ama,

idare ediyoruz işte.



iş yerinde akılalmaz olaylar oluyor blog. bir dış ticaretçiyi İK ya göndermek ne demek ya??! bunlar kafayı yemişler. işime son verseler içim bu kadar acımazdı yemin ediyorum. birde lanet bir stajer havası içindeyim. gören herkez beni stajer sanıyor.!




abi benim ne yapmam lazım stajer olmadığımı ispatlamak için??! topukludan aşağı ayakkabı girmiyorum. elimde stajer kartı yok. işe gelince onların yaptıkları işin 10 kat daha iyisini yapıyorum. Ama gelen geçen bana niye "sen stajer misin?" diye soruyor çözemedim.




İK da olmaktan hakkaten nefret ediyorum. biraz daha böyle sürerse alın işinizi müsait biyerlerinize...




çok az sabrım kaldı yani..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder